Vanuatu
Güneybatı Pasifik Okyanusu’nda yer alan Vanuatu veya Vanuatu Cumhuriyeti (İngilizce ‘Republic of Vanuatu‘; Fransızca ‘République de Vanuatu’), Kuzey Avustralya’nın 1.750 kilometre doğusunda, Yeni Kaledonya’nın 540 km kuzeydoğusunda, Fiji‘nin 800 km batısında, Yeni Gine’nin doğusunda, Solomon Adaları’nın güneydoğusunda yer alan 13 ana ve bir çok küçük adadan oluşan bir Pasifik adası ülkesidir.
Geçmişte Yeni Hebridler olarak anılan ve İngiliz-Fransız ortak mülkiyeti olan Vanuatu adaları, 1980’de bağımsızlığını kazanmıştır. Vanuatu adı, yerel olarak kullanılan Melanezya dillerinin çoğunda “Ebedi Topraklarımız” anlamına gelmektedir. Ülkenin başkenti, en büyük şehri ve ticaret merkezi, Éfaté adasında bulunan Port-Vila’dır.
Coğrafya
13 ° S ve 21 ° S enlemleri ve 166 ° E ve 171 ° E boylamları arasındaki adalar kuzey-güney yönünde düzensiz Y şeklinde yaklaşık 650 km boyunca uzanmakta olup,
en kuzeydeki Torres Adaları’ndan güneye doğru ana adalar Vanua Lava ve Banks Adaları grubundan Santa Maria (Gaua), Espiritu Santo, Aoba (Ambae), Maéwo, Pentecost, Malakula, Ambrym, Épi, Éfaté, Erromango, Tanna ve Anatom bulunmakta olup, Anatom’un 320 km güneydoğusunda yer alan iki ıssız ada Hunter ve Matthew adalarının mülkiyeti ise Vanuatu ve Fransa (Yeni Kaledonya’nın bir parçası olarak) arasında tartışmalıdır.
Vanuatu’nun en kuzey ve güney adaları arasında yaklaşık 1.300 kilometre mesafe olup, 82 volkanik kökenli adadan 62’sidne insan yerleşimi bulunmaktadır. Espiritu Santo, Malakula, Efate, Erromango, Ambrym, Tanna, Pentecost, Epi, Ambae veya Aoba, Gaua, Vanua Lava, Maewo, Malo ve Aneityum veya Anatom ülkenin 100 km²’den büyük adalarıdır. Ülkenin en büyük kentleri ise Efate’deki başkent Port Vila ile Espiritu Santo’daki Luganville‘dir. Vanuatu’nun toplam alanı yaklaşık 12.274 km² olup, en yüksek noktası, Espiritu Santo adasında 1.879 metrelik Tabwemasana Dağı’dır. Kıyı şeridi çoğunlukla kıvrımlı resiflerle kayalıksız olup, kıta sahanlığı yokluğundan okyanus derinliklerine hızla inmektedir. Volkanik aktivitenin güçlü olduğu Vanuatu’da Lopevi, Yasur Dağı ve birkaç sualtı volkanı da dâhil olmak üzere birçok aktif yanardağ bulunmaktadır ve her zaman patlama tehlikesi mevcuttur. Adalarda Kasım-Nisan ayları arasında sıcak ve yağışlı, Mayıstan-Ekime kadar daha serin ve kuru iki mevsim hüküm sürmekte olup, yıllık yağış miktarı güneyde ortalama 2000 mm iken kuzey adalarında 4.000 mm olabilmektedir. Adaların çoğu yoğun yağmur ormanı ile kaplı olmakla birlikte daha kuru bölgeler savana otlaklarına sahiptir. Vanuatu’da bulunan yaklaşık 10 tür yarasanın üçü endemiktir.
Vanuatu Ekonomi
Ülkenin nüfusu 272,459 (2016) kişi 62 adaya dağılmış halde yaşadığından ulaşımda yaşanan güçlükler ülkenin gelişmesini engelleyen sebeplerin başında gelmektedir. Vanuatu ekonomisi büyük ölçüde tarım, balıkçılık, turizm ve mali hizmetlere dayalı olup, bir yandan kava, copra, kereste, kakao, sığır eti ve balık ihracatının artırılmasına çalışılırken, Dış ticaret açığının turizm gelirleri ve dış yardımla kapatılması hedeflenmektedir. 2015 Mart ayında Vanuatu’da yaşanan Pam kasırgası özellikle tarım ve turizmi olumsuz etkilenmiştir. Avustralya, Yeni Kaledonya, Japonya ve Yeni Zelanda ülkenin ticaret ortaklarıdır.
Vanuatu Tarih
Vanuatu’nun tarih öncesi tarihi belirsiz olup, arkeolojik kanıtlar, Avustronezya dillerini konuşan halkların yaklaşık 4 bin yıl önce adalara geldiğini düşündürmektedir. Adalarda MÖ 1300’lere tarihlenen çanak-çömlek parçaları bulunmuştur. Aalara ilk gelen Avrupalı Portekizli denizci Pedro Fernández de Quirós (1606) olup, ardından Fransız gezgin Louis-Antoine de Bougainville (1768) ve İngiliz kaptan James Cook (1774) gelmiş, Cook adalara yakın zamana dek kullanılan Yeni Hebridler (New Hebrides) adını vermiştir. 1840’larda Avrupalı misyonerler ve sandal ağacı tüccarları adalara yerleşmişse de yerlilerin kültürel değişim ancak 1860’lardan sonra gerçekleşmiştir. 1860’larda, Avustralya, Fiji, Yeni Kaledonya ve Samoa Adalarındaki çiftçiler tarlalarında çalışacak işçilere ihtiyaç duyduğunda Vanuatu’dan ‘karakuş’ adı verilen uzun vadeli bir iş gücü buralara çalışmaya gitmiştir. İngilizler ve Fransızlar 1906’da Anglo-Fransız ortak yönetimi konusunda anlaşmışlarsa da bu hükümet biçimini yürütmenin zorluğu İkinci Dünya Savaşı sırasında 1940’ların başlarında ortaya çıkmış, adalarda sömürgecilere karşı milliyetçi direnç başlamıştır. 1980’de Hindistan Cevizi Savaşı olarak anılan Espiritu Santo adasınnda bağımsızlığını ilan eden Na-Griamel Partisi lideri Jimmy Stevens’ın başarısız bir girişimi sonrasında o döneme dek Yeni Hebridler olarak bilinen ülke 30 Temmuz 1980’de Vanuatu Cumhuriyeti adıyla Milletler Topluluğu içinde bağımsız hale gelmiştir. Vanuatu 1982 yılında, münhasır ekonomik bölgesini genişletmek için, Anatom’un 250 km güneydoğusundaki ve aynı takımadaların bir kısmı olan yerleşik olmayan Matthew ve Hunter adalarını ele geçirmiştir. Fransa duruma itiraz edince konu günümüze dek henüz bir uzlaşma olmadan gelmiştir. Vanuatu, 14 Mart 2015’te ‘Cyclone Pam’ kasırgası tarafından vurulunca büyük hasar görmüştür.
Vanuatu Gezi ve Turizm
Vanuatu ilginç bir yerdir. Aynı gün içinde Efate adasında bulunan 1980 öncesi sömürge döneminin mirası sofistike başkent Port Vila’daki Fransız restoranlarında iyi
giyimli Avrupalılarla birlikte yemek yedikten birkaç saat sonra taş devrinden yeni çıkmış gibi giyinmiş yerlilerin köylerine konuk olabilirsiniz. Doğal limanın yanında yer alan Port Vila civarında beyaz kumlu plajlar ve Eratap Beach Resort gibi son derece lüks oteller bulunmaktadır (Eratap Beach Resort: Tel 678 / 554-05007; www.eratap.com). Dalış meraklısı iseniz Kuzeye doğru 1 saatlik uçuş ile etrafı II. Dünya Savaşı batıkları ile dolu olan Espiritu Santo adasına varabilirsiniz. Savaş sırasında bu civarda göre yapan 100 bin Amerikan Askeri bölgeyi terk ederken teçhizatını ki kamyonlar, buldozerler, cipler ve forkliftler de dâhil olmak üzere denize döktüğü için Milyon Dolar Noktası (Million Dollar Point) adı verilen bölge scuba cennetidir. Aynı zamanda mayına çarparak bozulmadan batan SS President Coolidge adlı ABD nakliye gemisi dünyanın erişilebilir derinlikteki en büyük enkazlarından biridir ve dalgıçlar bu batığı keşfetmek için buraya akın etmektedir. Dalış merakınız yoksa Tanna adasında bulunan dünyanın en kolay ziyaret edilen aktif volkanlarından biri olan Yasur Dağına 4×4’Lerle tırmanabilir akşamüstü kaldığınız otelde sözgelimi Tanna Evergreen Resort‘da ki bungalovunuzdan erimiş mağma ve gaz bulutlarının turuncu kırmızı tonlarını görebilirsiniz (Tanna Evergreen Resort: Tel 678/68774; www.tevergreenresort-tours.vu). Pentecost Adası’nda Nisan-Haziran ayları arasında özellikle Cumartesi günleri yapılan Naghol veya arazi dalış töreni izlemeniz özellikle tavsiye edilir ki aşağıda açıkladığım neyse ki turistlere yasak olan bu atlayış bungee jumpingin atasıdır. Yeni Zelandalılar Pentecost adası yerlilerinin büyük cesaret getiren ayin havasındaki atlayışını moderinze edip Bungee Jumping adıyla dünyaya yaymışlardır.
Vize
Commonwealth ve AB üye ülkeleri vatandaşları ülkeye vizesiz girebilmekte olup, önce 30 güne kadar ilk konaklamaya izin verilmekte ardından gerekirse 4 aya
kadar uzatılabilmektedir. Vanuatu’ya gidecek hizmet, hususi ve umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşlarının ise vize almaları gerekmektedir.
Para
Yerel para birimi Ni-Vanuatu vatu’dur (VT). Büyük kredi ve banka kartları (Cirrus, Maestro, vb.) şehirlerdeki birçok işletme tarafından kabul edilmektedir. Port Vila’da ATM’ler mencut olup ayrıca şehirde ANZ ve Westpac gibi Avustralya bankaları’da bulunmaktadır. Vanuatu Ulusal Bankası’nın da havaalanında bir şubesi vardır. 1 Amerikan doları yaklaşık olarak 110 VT değerindedir.
Vanuatu’ya Nasıl Gidilir?
Ülkenin ana uluslararası havaalanı Port-Vila’dadır (IATA: VLI). Air Vanuatu, Port-Vila’dan Avustralya’ya (Brisbane, Sydney, Melbourne), Yeni Zelanda’ya (Auckland), Fiji’ye (Nadi) ve Yeni Kaledonya’ya (Nouméa), Fiji Airways, Port-Vila’dan Fiji’ye (Nadi), Aircalin Port-Vila’den Yeni Kaledonya’ya (Nouméa), Solomon Airlines, Port-Vila’dan Solomon Adaları’na (Honiara) ve Fiji’ye (Nadi) uçmaktadır.
Görülecek Yerler
Vanuatu scuba meraklıları için el değmemiş doğasıyla bir dalış cennetidir. Mükemmel kumsallarla çevrili birçok adada Pasifik manzarasının keyfini çıkarabileceği gibi, Banks Adaları’nın en büyüğü Gaua’da, krater gölü Letas Gölü’ne dökülen Siri Şelalesini, Tanna adasında Dünyanın en erişilebilir aktif volkanı olan Mount Yasur’u da görebilirsiniz. Adalarda penislerini kılıf takıp saz eteklerle dolaşan yerlilerin festival ve ayinlerine denk gelirseniz keyifle izleyebilirsiniz.
Banks Adaları
Banks Adaları, Vanua Lava, Santa Maria (Gaua), Mota ve Mota Lava adalarının yanı sıra çok sayıda adacıktan oluşmaktadır. 1606’da Portekizli denizci Pedro Fernández de Quirós, adalara gelen Avrupalı ziyaretçi olmuşsa da 1793’te İngiliz donanmasından Bay William Bligh tarafından haritalandırılan adalara Blig’in efendisi Sir Joseph Banks’ın adı verilmiştir. Melanezyalı olan ada sakinleri, ihracat için copra ve kahve yetiştiriyorlar. Mota Lava ve Vanua Lava’da havaalanları bulunmaktadır.
Pentecost
Pentecost adaları, Pentecôte, Aragh veya Rag adlarıyla da bilinmekte olup, Espiritu Santo adasının 60 100 km güneydoğusunda bulunmaktadır. 438 km² büyüklüğünde volkanik kökenli adada Vulmat Dağı’ndan (946 m) çıkan derelerin suladığı verimli vadilerde copra ve kahve yetiştirilmektedir. Pentecost adası Nisan-Mayıs ayları arasında gerçekleştirilen çeşitli bereket ayinlerinin gerçekleştirildiği hasat festivaliyle ünlüdür. Günümüzde bungee jumping adıyla bilinen ayağına halat bağlanmış kişilerin yüksek bir yerden balıklama aşağıya atladıkları geleneğin orijinali bu adanın yerlileri tarafından gerçekleştirilmektedir. 24 m yüksekliğindeki ahşap kulelerden ayak bileklerine sarmaşık bağlanan genç erkekler cesaretlerini ispatlamak için kendilerini balıklama dalarak aşağı bırakmaktadır. Sarmaşık halatın uzunluğunun dikkatsizce hesaplanması veya kopması atlayanın ölümüne yol açabilmektedir. Modern bungee jumping sporuna ilham verdikleri sanılan yerliler çoğu zaman atlayış sırasında yere hafifçe çarpmakta ya da çarpmaya ramak kalacak denli bir mesafeye dek inmektedir.
Tanna
Tanna veya Tana adası, 549 km² büyüklüğünde volkanik kökenli bir ada olup, en yüksek noktası 1.084 m yüksekliğindeki Tukuwasmera Dağı’dır. Vanuatu’nun en verimli adası olan Tanna’da ihracat için çopra ve kahve üretimi ile sığır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Adanın güneydoğu kıyısında, Port Résolution’dan 5 km mesafede en azından 18. yüzyıldan beri neredeyse sürekli olarak patlayan aktif bir yanardağ olan Yasur yer almaktadır. Adanın kuzeybatısında White Grass’da bir havaalanı, doğu kıyısındaki White Sands’de ise eskiden İngilizlerce kullanılan yönetim merkezi var. Ada, Jon (ya da John) Frum olarak bilinen bir mesih figürü etrafında inşa edilmiş bir kargo kültünün merkezidir.
Sadun Boro Vanuatu’daDünyanın çevresini 1965-1968 yılları arasında eşi Oda ve Kısmet adlı yelkenli teknesiyle dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro (1928-2015) sehayat anılarını yazdığı Pupa Yelken adlı kitabında o zamanki adı Yeni Hebridler olan Vanuatu hakkındaki gözlem ve anıalrını 168-183. sayfalar arasında ‘Yamyamlar Arasında’ başlığıyla anlatmıştır. |
… Bir gün Vali, Malukula’nın güney-batı sahilindeki bir köyü gezerken, yamyamlığı yeni bırakmış olan reisin evini ziyaret etmiş. Duvarda asılı bir sürü kurutulmuş insan kafataslarını görünce, bunların kime ait olduğunu merakla sormuş. Reis, gayet sakin şu cevabı verir: ‘Siz, ailenizin, sevdiklerinizin resmini çektirip, evinize asıyorsunuz. Bizde o imkân yok. Ben de hatıra olarak, bütün ailemin kafatasını kurutup, duvara astım…” Malekula adasına verilen ismin de hoş bir menşei varmış: Bu adalarda yetişen geniş yapraklı bir nebat vardır. Bunun ince ince, tüy gibi dikenli yaprağı insan cildine sürtülünce fena halde yakar. Kâşif Quiros, ilk defa burada demirlediği zaman, adayı keşfe çıkan ikinci kumandanı çok sıkışıp defi hacet eder. Sonra da bu yaprağa altını silince can acısından gözleri dışarı fırlamış, ‘Malli Colo’ (İspanyolca ‘yandı arkam’) diye başlamış freyada. Bunu duyan Quiros adaya bu ismi verir!… Yamyamlara Gidiyoruz
… İki saatlik bir yürüyüşten sonra, yamyamların koca ağaçlar arasında kurulu Fanla köyüne vasıl olduk. Köyün çoğu sakinleri ormanda yiyecek aramaya gitmiş. Çıplak çocuklar etrafta koşuşuyor. Yalnız bir saz etek giyen kadınlar bizi görünce, kulübelere saklanıp, merakla gözetliyorlar. Orta yaşlarda, çıplak bir yerli karşıladı bizi. Yaz, kış daima sıcak bir iklimde yaşayan Nambaslar, bellerine hasırdan yapılmış bir kemer takar. Göbek hizasında bu kemere bağlı ve sazdan örülmüş ufak bir kesenin içine yalnız tenasül uzvunu koyup, hayalarını dışarıda bırakır. Esasen, Nambas kelimesi de bu kemere verilen isimden gelirmiş. Kadınlar yalnız sazdan yapılmış bir etek giyerler. … Reisin evine girmek, hatta bahe kapısından dahi geçmek tabu, kat’i suretle yasak. Karısı dahi buraya giremez, ayrı bir kulübede yaşıyor. Bu kulübe Reisin makamıdır. Aynı zamanda, büyü ve sihirli ilaçlar yaptığı, ruhlarla konuştuğu kutsal bir yer. Bu insanlar, asırlardır süregelen kendi dini itikat ve adetlerini, bugün de aynen devam ettiriyorlar. Kabilenin reisi, aynı zamanda sihirbazı ve büyücüsüdür. Ondan müthiş korkarlar, kendisine taparlar. Reis birisine büyü yapıp, öleceksin dedi mi o adam telkinle muhakkak ölür! … Reisle beraber köyün meydanına geçtik. Burası, dini ve büyük merasimlerin yapıldığı, ağaçlar arasında ufak bir meydan. Ortada beş tane tamtam davulu dikili. Bu davullar iki-üç metre kadar boyunca ve 60-70 santim kutrunda olup, koca bir ağacın gövdesinden oyularak yapılıyor. Üç parmak genişliğinde boylu boyunca açılan bir yarıktan bütük ağacın içi büyük bir maharetle oyulurmuş. Dikine duran tam-tamların üstünde, tahtadan yapılmış acaip kafa şekilleri var. Bir tahta tomakla vurulunca, her biri ayrı tonda ses çıkarıyor. Davulların arkasında, meydanın baş köşesinde imaj tabir edilen pek acaip suratlı bir insan heykeli duruyor. Bunu palmiyeye benzer, siyah ve bedeni lif lif olan bir ağacın gövdesinden yaparlarmış. İmaj’ın ağız, burun şekli, ellerin duruşu, kabile reisinin rütbesine göre değişirmiş. Bu karşılaştığımız Reis’in ismi, Tailmal ve Ambrim adalarında yaşayan bütün Nambasların en büyük reisi. Mal, erişilebilinen en yüksek rütbe imiş. Ancak 12 dereceden sonra bir reis bu rütbeye ulaşabiliyor. İmajların bazı Nambas kabilelerinde ayrı bir hususiyet ve önemi vardır. Bunlar bir ölüyü temsil eder, canlandırır. Kabilenin ileri gelenlerinden birisi ölünce, etleri çürüyüp kemiklerinden dökülünceye kadar, yanında sağ karısı ile birlikte kulübesinde bırakılırmış. Etler çürüyüp, kemikler ortaya çıktıktan sonra, kafatasını alıp, killi çamurda suratını şekillendirirlermiş. Bu suratı nebati boyalarla canlı imiş gibi boyayarak, kemikleri gömdükleri yere bir sopanın ucunda dikerler. Sonra içine köyün sihirbazı, ölenin ruhunu koyarak onu canlandırır. |